Sizde cildinizihassas cilt kategorisinde değerlendiriyorsanız, yalnız değilsiniz. Maalesef çoğu insan hayatının bir noktasında cildinin tahriş olduğu, kızarıklık, yanma ya da kaşıntı gibi problemlerle karşılaştığını belirtmiştir. Peki buradaki asıl sorun hassas, reaktif cilt yapınız mı yoksa cildinize uyguladığınız ürünlerin etkileri mi?

Bazı araştırmalar, kadınların %70’inin hassas bir cilde sahip olduğunu bildirdiğini açıklıyor. Gittikçe daha çok, birkaç aydan, birkaç yıla kadar ciltlerinin hassaslaştığı, kırmızılaştığı gibi teşhislerle doktora başvuran 20-40 yaş arası kadınların sayısı artıyor. Araştırmalar, bu kadınların büyük çoğunluğunun gerçekten hassas bir cilde sahip olmadığını, bunun yerine hassaslaşmış bir cilde sahip olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde bunun sebebinin yüksek oranda cilt bakım ürünlerinin içerdiği bileşenler olduğunu görüyoruz.

Hassas ve Hassas Cilt: Fark Nasıl Anlaşılır?

 Miami’de yaşayan dermatolog Dr Loretta Ciraldo, uzun süredir deri döküntüsü olan birisi için hassas cilt teşhisi koyduğunu belirtiyor. Örneğin, bir hasta çocukluk egzaması öyküsü ile geldiği zaman, tropikal olarak uygulanan bileşenlere veya gül hastalığı gösteren bir cilt biyopsisine karşı spesifik alerjileri olduğunu bilerek geldiğinde, onları detaylıca analiz ettiğini belirtmiş.

 Dr Loretta Ciraldo: Bir dermatolog olarak, hastalarımın onları tahriş etmeyen veya kızarık, kaşıntılı veya başka bir şekilde rahatsız etmeyen bir rejim ve kullanabilecekleri ürünler bulmalarına yardım edip edemeyeceğimi görmek benim sorumluluğum. Derilerini hassaslaştırmış olabilecek bileşenler içeren ürünler kullanıp kullanmadıklarını konusunda ayrıca hassasiyet gösteriyorum.

 Kendi muayenehanemde, hassas bir cilde veya gül hastalığına sahip olduklarına inanan gördüğüm insanların yarısından fazlası, sorunlu içerik maddelerinden kaçınarak tahrişi yok edebiliyor. Böylece herhangi bir ilaç tedavisi uygulamamıza gerek kalmıyor. Hassas cildi iyileştirme yolculuğuna başlamanın iyi bir yolu, cilt bakım ürünlerinizi basitçe kısmak ve ardından bilinen hassaslaştırıcı bileşenler içermeyen ürünleri yeniden tanıtmaktır.

Hangi Bileşenler Cildi Hassaslaştırabilir?

Malzemeler söz konusu olduğunda, genellikle cildi daha hassas hale getirebilecek birkaç yaygın bileşen vardır. Bunların hiçbiri tüketiciye aktif ve faydalı içerikler olarak pazarlanmıyor. Bunun yerine daha etkisiz olarak kabul ediliyor. En güzel yanı da şu ki, bu bileşenleri rutininizden sık sık çıkarmak cildinize daha sağlıklı ve rahat bir etki yaratabilir.

 Cildi hassaslaştıran bileşenlere örnek verecek olursak;

-Etil alkol, alkol

-Sodyum lauril sülfat, sodyum lauret sülfat

-Yapay koku, parfüm

-Parabenler

-Aseton

Duyarlı mı hissediyorsunuz? Rejiminizi Yeniden Başlatın

Cilt akut olarak hassassa, yani daha yakın zamanda kızarıklık, tahriş olmuş veya rahatsız edici hale gelmişse farklı bir program uygulamak gerekecek. İlk hafta boyunca günde iki kez basit iki aşamalı bir program izlenmesi öneriliyor. Ardından cildiniz daha iyi hissedebilir ve bunu yeniden kurmaya devam edebilirsiniz. Cildinizi hassas hissetmeden endişelerinizi giderir.

    1.Adım: Sülfat içermeyen, kokusuz bir temizleyici veya kokusuz bir kalıp sabunla yıkayın

    2.Adım: Temizledikten sonra, çok ince bir iyileştirici merhem tabakası uygulayın. Bunlar genellikle çok hassas bir durumda olan lazer sonrası cilt tarafından bile iyi karşılanır. Çoğunlukla petroldür, ancak onlar hakkında en önemli olan etken madde değil, yukarıda listelenenlere benzer diğer hassaslaştırıcı bileşenlerin olmamasıdır.

İki hafta sonra, cildinizin eski formuna kavuştuğunu hissediyorsanız, iki haftada bir rejiminize yeni bir ürün eklemeye başlayabilirsiniz. Bir retinol, AHA veya C vitamini ürünü kullanmak istiyorsanız, daha önce bahsedilen sorunlu bileşenlerin hiçbirine sahip olmadıklarından emin olmak en iyisidir. Bunları ilk iki hafta boyunca haftada bir ile üç kez kullanmaya başlayın.

Uygulamada hafifçe karıncalanan bir ürün ile cildinizi yakması arasında büyük bir fark vardır. Cildiniz yanıyormuş gibi hissetmeye başlarsanız, kullandığınız ürünlerin içeriğine göz atın.

Retinol veya L-askorbik asit (c vitamini) gibi bazı bileşenlerin bir miktar karıncalanma ile ilişkisi olmasını beklemelisiniz. Asit veya retinol söz konusu olduğunda, daha fazlası iyi değildir. Cildiniz hassas hissediyorsa, bu ürünleri haftada sadece bir veya iki kez kullanın ve zamanla daha sık uygulamaya geçin.

Bazen yanmaya neden olabilen veya cildinizde kızarıklıklar oluşturan ve hassas hale getiren, ürünün aktif olmayan bileşenleridir. Aslında olması gereken; cildinizde bir hassasiyet hissediyorsanız, kullanmadan önce o üründeki tüm bileşenlerin listesini okuyun.